Letonya’nın başkenti olan Riga 632 bin nüfusa sahip olan bir şehirdir. Baltık Devletleri içindeki en büyük şehir olma özelliğini taşır. Riga uçak bileti alarak kültür, siyaset, finans ve eğitim açısından büyük önem taşıyan bu şehri ziyaret edebilirsiniz.

Riga’da Gezilecek Yerler

İsa Katedrali: Baltık bölgesinde bulunmakta olan en büyük Ortodoks Katedrali olması bakımından önem taşımaktadır. Eski tarihlerde Rus İmparatorluğu tarafından inşa ettirilmiştir. Katedralin dış mimarisi oldukça görkemli ve etkileyicidir. İçinde ise İsa’nın doğuşunu anlatan eserler ve motifler bulunmaktadır. İç ve dış mimarisiyle dikkat çeken bu katedral Letonya’nın en popüler katedralleri arasında yer almaktadır.

St. Peter’s Kilisesi: Tarih boyunca birkaç kez yıkılıp, darbeler alıp yeniden inşa edilmiş olan bir kilisedir. 1523 yılına dek Katolik kilisesi olarak görev görmüştür. Riga’da bulunan en güzel mimariye sahip dini yapılar arasında yer almaktadır.

Riga Art Nouveau Müzesi: 2009 yılında açılmıştır. Müzenin kurulma amacı 20. yüzyılda yaşamış olan bir kişinin o dönemde evinde kullandığı araçları, eşyaları sergilemektir. Dış ve iç mimarisinin güzelliğinin yanı sıra konseptinin ilgi çekici olması sebebiyle her yıl binlerce ziyaretçiye ev sahipliği yapmaktadır.

Letonya Etnografi Açık Hava Müzesi: 87 hektarlık oldukça geniş bir alana kurulmuş olan Letonya Etnografi Açık Hava Müzesi, Avrupa’da bilinen en eski açık hava müzelerinden biridir. Müze konum olarak Jugla Gölü’nün yakınlarında yer aldığından dolayı açık havada gezmeyi seven kişiler tarafından da sık sık ziyaret edilmektedir. Müzede 17. Yüzyıldan günümüze ulaşan toplam 118 tarihi eser sergilenmektedir.

Letonya Ulusal Sanat Müzesi: 1869 tarihinde kurulduğundan beri yoğun ilgi gören bir müzedir. 18. yüzyıldan itibaren toplanan heykeller, sanat eserleri bu müzede sergilenmektedir. Letonya’nın sanat anlayışını benimsemek isteyenler bu müzeyi mutlaka ziyaret etmelidir.

Kara Kafalılar Evi: 13. yüzyılda siyahi iş adamlarının yaşamakta olduğu bir mülk olduğu için bu isimle anılmıştır. Bu ev 1344 yılında inşa edilmesine rağmen günümüzde hala zarar görmeden varlığını sürdürmektedir. Binanın çatısında tarihleri ve burçları gösteren bir saat bulunmaktadır. Ziyaretçiler tarafından en çok dikkat çeken şey ise binanın duvarlarında  ’bir gün yıkılırsam beni tekrar inşa et ‘ yazmasıdır.