Katowice şehrine gitmek için havayolunu tercih edecekler sefer sayısı bakımından avantajlı bir konumda olacaklardır. Katowice uçak bileti uygun fiyat ve sık seferleriyle yolcularının tatil süreci konforunu erkenden başlatmaktadır. Tarih tutkunları için geçmişi en az bin yıllık olan Katowice şehri, Polonya’nın en büyük tarihsel bölgesine sahip kentlerindendir.

Katowice Gezilecek Yerler

Başmelek Aziz Michael Kilisesi: Yaklaşık 400 yıllık bir geçmişe sahip olan Michael Kilisesi, Katowice kentinin en köklü yapısı unvanına sahiptir. 1510’da yapılan Aziz Michael Kilisesi, dış görünümü kadar iç tasarımı ve tasarım parçalarını günümüze kadar taşımayı başarmış antik bir kilisedir. Ahşap oymacılığın ön planda olduğu kilisede 17.yy lüks ahşap sandalye örnekleri mutlaka görülmelidir.

Wilson Mil Galerisi: Kapladığı alan yaklaşık olarak 2.5 bin metrekare olan Wilson Mil Galerisi, ihtişamlı dış görünüm kadar bünyesinde barındırdığı eşsiz eserleriyle de adını duyurmaktadır. Katowice kentinin en popüler sanat merkezi Wilson Mil, ülkenin ve kentin sanat algısının gözlemlenebildiği bir adrestir. Ulusal ve uluslararası pek çok sanat eserinin sergilenmektedir.

Bedzin Şatosu: Geçmişi 11.yy’a dayanan Bedzin Şatosu, başlangıçta yalnızca savunma maksatlı bir taş yığınıydı. Ancak dayanıklı yapısı ve önemli menzili sebebiyle ustaca bir çalışma ile 14.yy’da Şato görünümüne kavuşturuldu. Lehistan Kraliyet ailesine ev sahipliği yapmış Bedzin Şatosu, bugün dahi ıssız ve güçlü duruşu ile görenleri etkisi altına almaktadır.

Silesian Hut müzesi: Katowice kent tarihi ve kültürüne birçok yönden ışık tutan bu müze, 19. ve 20.yy esintileri taşımaktadır. Mutfağındaki tasarım ve eşyalardan, odalardaki mobilya ve kişisel kıyafetlere kadar her bir detayın ele alındığı müzede bir kentin ahşap bir evde yaşadığı düşünülerek oldukça iyi bir iş çıkarılmıştır. Sanat eserlerinin de duvarlarda yerini bulduğu bu müze günümüz gastronomi öğrencilerine mutfağıyla da ders ortamı sunmaktadır. Müze bölümlerinde kentteki figürleri temsil eden çeşitli insan heykelleri ise müzeye dondurulmuş bir diyar atmosferi oluşturmuştur.

Mieroszewskich Sarayı: 18.yy ürünü Mieroszewskich Sarayı, Kazimierz Mieroszewski’nin talimatıyla 1702’de inşa ettirilmiştir. Fransız mimarisinin etkilerinin görüldüğü saray, ihtişamlı dış görünümü kadar yemyeşil bahçeleriyle de ziyaretçilerinin ilgisini çekmektedir. Sanat harikası peyzajından zengin florasına kadar her bir detayı bakıldıkça hayran kalınan bir bahçeye sahiptir.

Goldstein Sarayı: Kereste fabrikatörleri Goldstein Kardeşler için yapılan Goldstein Sarayı, 19.yy ürünü bir yapıdır. Tasarımında Neo Rönesans esintilerinin olduğu Goldstein Sarayı zarif tasarımıyla beğeni kazanmaktadır. Günümüze dek pek çok kamu kurumuna ev sahipliği yapmış saraydır. Goldstein Sarayı, klasik detaylı sütunları, yere kadar uzanan camları, ince işçilikle tasarlanmış kirişleriyle abartıya yer verilmeden lüks havası oluşturulmuş bir yapıdır.