Karayip Denizi’nde yer alan ülkelerden biri olan Grenada, Grenadinler ada grubundan meydana gelmektedir. 20 kilometreden uzun olan adanın doğusunda Atlas Okyanusu bulunmaktadır. Tropikal iklimin hâkimin olduğu adada çok sayıda baharat yetişmektedir. Bu nedenle ülke Baharat Adası olarak da bilinen ülkede sıkça tayfun görülmektedir. 

Grenada Gezilecek Yerler

El Hamra Sarayı: Araplardan Endülüs’e geçen saray 9. Yüzyıldan kalmıştır. Eşsiz bir yapı niteliği taşıyan saray kompleks bir mimariden oluşmaktadır. Görkemli bir görüntüsü olan yapı, Grenada’nın en popüler mekanlarından biridir.

Capilla Real: Granada Kraliyet Şapeli olarak inşa edilen yapı gotik bir mimariye sahiptir. Grenada’nın bir başka önemli yapısı olan Granada Katedrali’nin yanında bulunan eser eşsiz bir görüntüye sahiptir.

Granada Katedrali: Adını bulunduğu Granada şehrinden alan katedralin yapımı 16. Yüzyılda tamamlanmıştır. Rönesans Dönemi’nin en önemli eserleri arasında yer alan yapı şehrin merkezinde bulunmaktadır.

Albaicin: Geçmişte Arapların yoğun olarak bulunduğu bölgede günümüzde Yahudilerin yerleşkesi olarak kullanılması kültürel bir zenginlik oluşmasını sağlamıştır. Şirin bir binaların yer aldığı bölge, zengin mimari ve doğal güzelliğin biraya gelmesinden oluşmaktadır.

Sacromonte: El Hamra Sarayı’nın karşısında bulunan bölge, Grenada’nın en ilginç kesimlerindendir. Çingenelerin yaşadığı bu bölgedeki tavernalardaki flamenko geceleri renkli anlara sahne olmaktadır. Bölgede yer alan bazı noktalar UNESCO tarafından koruma altına alınmıştır.

La Alcaiceria: Ülkenin en önemli alışveriş merkezlerinden biri olan noktada çeşitli ürünlerin satışı yapılmaktadır. Otantik bir alışveriş ortamı olan pazarda baharattan renk renk kumaşlara kadar birçok seçenek bulunmaktadır. Pazarda şehri ve ülkeyi temsil eden çok sayıda hediyelik eşya satılmaktadır.

Corral Del Carbon: Bir kömür deposu olarak 14. Yüzyılda inşa edilen yapı günümüze tahrip olmadan ulaşmıştır. Granada Katedrali’ne yakın bir konumda inşa edilen yapı merkezi bir noktada bulunmaktadır. Dönemin izlerini taşıyan yapıyı ziyaret etmek herhangi bir ücrete tabi değildir.

Monasterio De La Cartuja: Yapımı 18. Yüzyılda tamamlanan manastır, Grenada’nın en etkileyici mimarilerinden birine ev sahipliği yapmaktadır. Tam olarak 300 yılda inşa edilen manastırın zengin mimarisinin yanı sıra eşsiz bir manzara sunmaktadır.